Film Bilgileri
2 days önce eklendi
Trois couleurs: Rouge 1994 Film Üçlemenin üçüncü ve son filmi olan Üç Renk: Kırmızı, üçlemenin ilk filmine kıyasla birden fazla hikaye katmanına sahip. Beyazda eşitlik, mavide özgürlük ve kırmızıda kardeşlik. İsviçre’nin Cenevre kentinde geçen film, üçlemedeki diğer iki filme göre izlemesi daha kolay olan birçok çizgisel anlatı öyküsü içeriyor. Film, Londra ve Cenevre arasında yarı zamanlı model olarak çalışan bir üniversite öğrencisi olan Valentina ile mesafeli ama çok sahiplenici erkek arkadaşı arasındaki bir telefon görüşmesiyle açılıyor. Valentine daha sonra yalnız yaşayan ve köpeğini bir kazada yaraladığı emekli Yargıç Joseph Kern ile tanışır. Valentina’nın hayatı, eski yargıçla arkadaş olduktan sonra daha ilginç hale gelir. Valantin, bunu bir dizi tesadüfin takip ettiğinden habersiz, trajik bir olayın sonunda bu gerçeği öğrenir. Bir başka çağdaş hikaye, bir hukuk öğrencisi olan Valentine’ın komşusu Auguste’nin deneyimini anlatıyor. Auguste, kız arkadaşı Karin tarafından ihanete uğrar. Film, insanlar arasındaki ilişkiyi ele alıyor, dostluk ve ihanet temalarını tartışıyor. Bireylerin birbirini anlamasını ve yakınlaşmasını engelleyen unsurlar ele alınır. Yönetmen, duyguların yeterince ve doğru bir şekilde aktarılamadığı filmde telefon görüşmelerine yoğun bir şekilde yer veriyor. Pencerelerin arkasındaki insanların neler yaşadıklarına dair merak, bir yerde sorunlardan kaçmak, bir çıkış yolu aramak, diğer taraftakilere yaklaşmak filmin örüntüsünü oluşturuyor. Film boyunca telefon sinyallerinde, restoran sahnelerinde, araba sahnelerinde ve reklam panolarında hep kırmızı kullanılmıştır. Fransız bayrağının renklerinden biri olan kırmızının aynı zamanda insanları birbirine bağlayan ve dolayısıyla filme hakim olan aşkı da simgelediği söylenebilir.
